İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | stand up to f. | karşı çıkmak | ||
It was pretty ballsy of you to stand up to the boss like that. Patrona bu şekilde karşı çıkman çok cesurcaydı. More Sentences |
||||
Genel | stand up to f. | karşı koymak | ||
Genel | stand up to f. | karşı gelmek (birine) | ||
Genel | stand up to f. | kafa tutmak | ||
Genel | stand up to f. | göğüs germek | ||
Genel | stand up to f. | direnmek | ||
Genel | stand up to f. | dayanıklı olmak (bir şeye karşı) | ||
Genel | stand up to f. | dayanmak (bir şeye) | ||
Genel | stand up to f. | karşı durmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | stand up to f. | karşısında yılmamak | ||
Öbek Fiiller | stand up to f. | karşı koymak | ||
Öbek Fiiller | stand up to f. | yoğun biçimde direnmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | stand up to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı koymak |
Öbek Fiiller | stand up to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı gelmek |
Öbek Fiiller | stand up to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) kafa tutmak |
Öbek Fiiller | stand up to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı çıkmak |
Öbek Fiiller | stand up to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) karşı direnmek |